İnsanoğlu dünyada var olduğundan beri daima sağlıklı kalmayı, hep gençliğindeki gibi dinç olabilmeyi istemiş ve çabalamıştır. Bunun için nice badireler atlatsa da temelde bu zorlu mücadelesini kazanmasını bilmiştir. Bunun için aklı ve bilimin doğrularından sapmamayı ilke edindiği zaman zorlukların üstesinden gelebildiğini keşfetmiştir.
Her birimiz, ömrümüz boyunca geçen her yıl ile birlikte yaşlanmanın yarattığı olumsuz etkilere rağmen “acaba daha sağlıklı nasıl kalabilirim?” sorusunu daima düşünmüş ve peşini bırakmamışızdır. Buna gösterdiğimiz doğru yaklaşımlar yaşam biçimimizin bir parçası haline gelmiştir.
Ancak, geçen her an metabolizmamızdaki geri dönüşümsüz değişim ve beraberinde oluşan hastalıklarla mücadele etme konusu ise bir o kadar zorlaşır hal almıştır. Hele ki 40’lı yaşlardan sonra işler biraz daha zorlaşmaya başlamıştır. Bedenlerimize ne yüklediysek onunla beraber yaşama evrilmiş ve yaşlanmışızdır. Çünkü insan ne yerse odur…
Beslenmek yaşamın bir gereksinimi olsa da aslında sadece bir gıdayı tüketmek olarak algılanmamalı, beslenmek aynı zamanda iyi niyetlerle doğru besinleri tüketerek yarın metabolizmamızda ne gibi etkileri olabileceğini düşünmeyi de beraberinde getirmelidir.
Sağlığımızdaki değişimin anahtar-kilit ilişkisi ise işin psikolojik boyutu dışında nasıl yaşadığımız ve nasıl beslendiğimizde gizlidir. O ilişki çok önemli olup birinden biri bozulduğunda artık sağlık avucumuzdan kayıp gidebilmektedir. Bu yüzden doğru ve dengeli beslenmenin bir yaşam biçimi haline gelmesinde işin psikolojik boyutunu da elden bırakmayarak büyük resme doğru şekilde odaklanmak önem arz etmektedir.
Gıda güvenliği gıdanın bize sağlık ve şifa vermesi bakımından ciddiyetle ele alınması gereken önemli bir gıda bilimidir. Biz tüketiciler, sadece bize sunulanları tüketmeyip, üreten ve daha sağlıklı olması için çabalayan bireyler olmalıyız.
Programda, sağlıklı beslenme ile sağlıklı kalabilmek için dikkat edilmesi gereken noktalarda ve mutfak hijyeninde biz tüketicilerin doğru yaklaşımlarla gıda rehberinde özen göstermemiz gerekenler ele alındı.
Sunuculuğunu Kalp ve Damar cerrahı ve aynı zamanda Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Başhekimi olan Doç. Dr. Halit Yerebakan’ın yaptığı, her sabah 08.00 – 09.00 saatleri arasında TRT 1 ekranlarında yayımlanan “Hayatın Ritmi” isimli programda, Gıda Enstitüsü çalışanımız Erdem Öner 17 Aralık 2020 Perşembe günü programın konuğu oldu.